Kurucu

Habaş Topluluğu' nun kurucusu Hamdi Başaran ( 1913 Kemaliye – 1987 ) yaşam süresi boyunca çalışkanlığı, cesareti ve girişimciliği ile çevresine ve çalışanlarına örnek olmuş, öncü olarak başardıklarının hazzını onlarla paylaşmıştır.

Genç yaşta Elazığ’da un değirmeni çalıştırarak iş hayatına başladı. Daha sonra göç ettiği İstanbul’ da tekstil ürünleri ticareti yaptı.

1956 yılında ülkemizde ilk olarak modern yöntemle oksijen gazı üretimi yapmak üzere “ Hamdi Başaran Topkapı Oksijen Fabrikası” nı İstanbul / Topkapı’ da işletmeye aldı.

1967 yılında bir ilke daha imza atarak, ülkemizde oksijen, azot ve argonu sıvı olarak üretecek hava ayrıştırma tesisini Topkapı’ da işletmeye aldı ve şirketinin ünvanını Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş. olarak değiştirdi.

Endüstriyel üretimin ve tıbbın vazgeçilmez girdisi olan sınai ve tıbbi gazların ülke çapında kolayca bulunabilirliğini sağlamak için çağın modern üretim teknolojileri ile donatılmış tamamlayıcı yatırımların yapılmasına öncülük etti.

Hamdi Başaran, teşvik edildiğinde yerli sanayinin ve insan kaynaklarının ithal edilmekte olan bir çok makina ve ekipmanı imal edeceğine inanarak “ Yatırımlarımızda yerli imalat payı azami olmalı, makina ve techizatlarımızı yapacak atölyeleri bulmalıyız ” diyordu, ailesini ve iş arkadaşlarını aynı inançla iş yapmaları için teşvik ediyordu. Yetinmedi, 1969 yılında ağır makina ve ülkemizde ilk defa sınai gaz tüpü imal etmek üzere Habaş Endüstri Tesisleri A.Ş.’ ni kurarak bir rüyasını daha gerçekleştirdi. Her zaman Türk sermayesinin ve emeğinin başarılarından gurur duydu.

1970’ li yıllardan itibaren vefat ettiği 1987 yılına kadar, Habaş’ ın sınai ve tıbbi gazlar sektöründe, sıvılaştırılmış petrol gazı sektöründe ve çelik üretiminde yaptığı atılımlara öncülük etti.

Hamdi Başaran, başarının nasıl korunacağını da şöyle açıklamıştı: “ Başarıyı çok çalışarak yakalayabiliriz. Başarılarımızı kalıcı kılmak için de, sunduğumuz hizmet ve kaliteden hiç bir zaman ödün vermeyeceğiz, yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bize duyulan güven artarak devam etmelidir. ”

Ömrü boyunca, “ Hizmet, Kalite, Güven ” olarak ifade ettiği ilkesinin her bir Topluluk çalışanı tarafından benimsenerek uygulandığını, yaptıkları ile soyadının birbirleriyle özdeşleştiğini görmenin mutluluğunu yaşadı.